Vajinal Estetik Operasyon (Vajina Daraltma Operasyonu)

Vajinal Estetik Operasyon, Vajinoplasti, gibi çeşitli isimlerle ifade edilir… Bu operasyon sonucunda genital bölge hem genç ve sıkı bir görünüm alır, hem de fonksiyonu tekrar normal hale döner. Vajinoplasti  vajinanın sıkılaşmasını ve toplanmasını sağlayan ameliyattır.

Çok doğum yapma , yaşlanma , genetik faktörler nedeniyle vajinal doku ve çevresindeki kaslar eski gücünü giderek kaybeder ve genişler. Bir çok kadında ilişki sırasında gevşeklik ve tatmin olamama duygusu partneri tarafından da hissedilebilir. Bu çiftler vajina daraltma ameliyatı ile tekrar cinsel hayatlarına dönebilmektedirler.

Vajinal estetik operasyonda, daha sıkı ve daha küçük çapta bir vajina yapmak için, vajinal kanal  tüm vajina uzunluğu boyunca daraltılmalıdır. Bu işlem genel anestezi ile yapılır. Vajina özellikle normal doğum yapan kadınlarda (özellikle fazla doğum yapanlarda) ve ilişkiye bağlı olarak genişleyebilmektedir

Vajinoplasti ameliyatı fazla olan vajinal dokunun çıkarılması ve vajinayı çevreleyen yumuşak doku ve kasların sıkılaştırılması yoluyla olmaktadır. Bazen labiaplasti yani vajen dışındaki dudakların da küçültülmesi veya şeklinin düzeltilmesi ameliyatı da aynı anda yapılır.
Ameliyattan sonra 1-2 hafta kadar hafif vajinal akıntı olabilir. Yaklaşık olarak ameliyattan 6 hafta sonra doktor kontrolünde engel bulunmazsa cinsel ilişki başlayabilir. Ameliyat hastanın genel durumunu çok etkileyen ağır bir ameliyat değildir, ameliyattan 1-2 gün sonra hasta normal yaşantısına döner ve işine başlayabilir.Genellikle doğum yapmış kadınlar bu ameliyat için başvururlar. Vajinoplasti ameliyatında karından herhangi bir kesi yapılmaz sadece vajen bölgesinden yapılır… Ameliyat ortalama 30 dakika sürer. Vajenin girişi ve 3-4 cm içerisine kadar daraltılacak şekilde kesi yapılarak tekrar kendiliğinden emilen dikişlerle dikilir. Dikişler kendiliğinden eridiği için ameliyat sonrası dikiş aldırmak gerekmez.

Vajinoplasti ameliyatından sonra tekrar gebelik olursa doğum için sezaryen önerilir çünkü normal doğum ameliyatla kazanılan vajina sıkılığını tekrar bozabilir. Ancak bu ameliyat normal doğumu engellemez, hasta isterse normal doğum da yapabilir. Normal doğum olmadıkça ileriki yıllarda tekrar genişleme genellikle olmaz..

Kolporafi posterior yani vajina arka duvar onarımı genellikle rektosel tedavisinde uygulanan bir ameliyattır. Rektosel rektumun (yani kalın barsağın makata yakın olan parçası) vajina içerisine doğru sarkması, şişlik yaratması durumudur.

Rektosel vajina arka duvarının sarkması anlamına gelir. Doğum yapmak, kronik kabızlık, kronik öksürük, obesite gibi pek çok faktör rektosel olmasına neden olur.

Rektosel olduğunda barsak hareketleri zorlaşır ve kabızlık görülür.

Rektosel düzeltme operasyonuna rektosel onarımı ya da kolporafi posterior operasyonu adı verilir. Bu operasyon da genel ya da lokal anestezi altında yaklaşık yarım saat süren cerrahi bir işlemdir. Bu ameliyatlardan sonra hastanede kalış süresi genellikle 1-2 günü geçmez.

Doğum Sonu Yırtıklarının ve Dikiş İzlerinin Onarımı (Perinoplasti Operasyonu)

Doğumdan sonra vajinal deformasyon durumunda yapılan operasyondur. Vajina girişi ve anüs arasındaki alana perine adı verilir. Bu bölge normal doğum yaparken en çok yırtılan ya da doğum sırasında doğumu kolaylaştırmak için kesilen (epizyotomi) bölgedir. Bu bölgenin doğum sırasında yırtılıp dikiş atılmadığında ya da doğumda dikişler enfekte olup açıldığında şekli bozulur, derisi sarkar ve karmaşık, gevşek, can sıkıcı, geniş bir hal alır. Bu bölgeyi toparlamak, daha sıkı bir görüntü vermek için, burada yer alan kaslar tekrar biraraya getirilerek perine yeniden oluşturulur. Bu işleme perinoplasti operasyonu (perineorafi ) adı verilir.

Bu operasyon çoğu zaman vajinoplasti operasyonu ile eş zamanlı yapılır ve ortalama 30 dakika sürer.

Çoğu jinekolog aslında vajinoplasti operasyonu yerine daha yüzeysel bir işlem olan perinoplasti operasyonu yapmaktadır. Bu operasyon ile perine daha genç bir görünüme bürünür.

Labiolasti Operasyonu (Küçük Dudakları Şekillendirme)

Bilindiği gibi kadınlarda dış genital organlarda labiumlar adı verilen büyük ve küçük dudaklar mevcuttur. Labiumlar da genetik nedenlerden ya da doğumlar nedeniyle giderek uzar, şekli bozulur, asimetrik gelişim gösterebilir.. Günümüzde kadınlar bu rahatsızlıklarla birlikte yaşamak yerine estetik operasyon olmayı tercih ediyorlar.

Laboplasti ameliyatı hangi durumlarda yapılır:

– İç dudakların normalden büyük olması,iç dudakların boylarının farklı olması, iç dudakların büyük olması nedeniyle dar giyecekler ve tayt, mayo v.b giyilmesinde problem olması,doğum vb. nedenlerde iç dudaklarda yırtık oluşması, şeklinin düzensiz olması,iç dudakların ilişki sırasında katlanması veya ağrıya neden olması sayılabilir..

Labiumlar adölesan ve gebelik döneminde östrojen etkisi ile, daha sonra doğum ile ve yaş ilerledikçe yer çekimi etkisi ile giderek büyüyebilir.

Labioplasti operasyunu; geniş, uzun, düzensiz olan küçük dudakları şekillendirmek ve küçültmek için yapılan bir operasyondur. Hoş görünmeyen bu görünümü ortadan kaldırmak için labioplasti operasyonu tercih edilmektedir.

Labioplasti operasyonu  lokal anestezi ile yapılabilir. İşlemden hemen sonra normal yaşama dönülebilir.

Klitoris Estetiği

Klitorisin yanlarındaki sakmış deri kıvrımları klitorisin aşırı belirgin, düzensiz ve çıkıntı görünmesine neden olabilir. Çeşitli hormonal ( östrojen, testesteron) ve genetik etkenler ile klitoriste bu şekilde değişiklikler olabilir. Ayrıca bazı durumlarda labioplasti operasyonundan sonra da klitoris belirgin hale gelebilir .Klitoris estetiği ile klitoris yanlarında yer alan bu fazla deri parçaları uzaklaştırılarak klitoris düzeltilebilir. Bu işlem asla klitorise ve klitoris sinirlerine zarar vermez.

Labial ve klitoral estetik operasyonlar lokal anestezi ile steril şartlarda yapılan ve ortalama yarım saat süren bir işlemdir. İşlemden hemen sonra hasta normal iş ve gücüne geri dönebilir. İşlemden sonra koruyucu antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar verilir, hijyen kurallarına çok dikkat etmesi, bir ay sonra kontrole gelmesi ve bu süre içinde cinsel birliktelik yaşamaması özellikle belirtilir.